Hukukî Dinlenilme Hakkı ve Çocuğun Katılma Hakkı Bağlamında Yargılamada Çocuğun Dinlenilmesi


Creative Commons License

KAZANCI İ. T.

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.9, sa.1, ss.57-80, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Çocuğun katılma hakkı, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nde güvence altına alınmıştır. Çocuğun taraf ya da üçüncü kişi olarak hukuki durumunun etkilendiği yargılamalar hakkında bilgi edinmesi, görüşlerini ifade etmesi ve açıklamasına imkân verilmesi ve verilecek kararın olası sonuçları hakkında bilgilendirilmesi gerekir. Çocuğa ilişkin yargılamalarda hukuki dinlenilme hakkı, çocuğun katılma hakkı biçimde tezahür eder. Katılım hakkının kullanılması bakımından çocuğun kendi görüşlerini oluşturma becerisine sahip olması aranır. Kendi görüşlerini oluşturma becerisi, ayırt etme gücüne kıyasla daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Bu beceriye sahip olan çocuk katılma hakkını bizzat kullanabileceği gibi kanuni temsilcisi aracılığı ile de kullanabilir. Sınırlı ehliyetsiz olan ayırt etme gücüne sahip olan çocuğun dava ehliyetine sahip olmaması, çocuğun katılma hakkını bizzat kullanamayacağı biçiminde de yorumlanamaz. Yargılamayı kanuni temsilcisi aracılığı ile takip eden çocuğun da yargılama hakkında görüşünü bildirmesi ve bu çerçevede dinlenmesi hem hukuki dinlenilme hakkının hem de katılma hakkının bir gereğidir. Görüşlerini açıklama becerisine sahip olmayan çocuk ise katılma hakkını kanuni temsilcisi aracılığı ile kullanabilecektir. Çocuğun hem çekişmeli hem de çekişmesiz yargıda dinlenilmesi ve katılım hakkını kullanabilmesi mümkündür. Bu bağlamda her iki yargı türünün gösterdiği özellikle dikkate alınır. Resen harekete geçme ve resen araştırma ilkesinin uygulandığı yargılamalarda da çocuğun görüşünü ifade etmesine imkân verilmelidir.
The right to participate of the child is guaranteed in the Convention on the Rights of the Child and the European Convention on the Exercise of the Rights of the Child. The child, as a party or a third party, should be informed about the proceedings in which his/her legal status is affected, be given the opportunity to express his/her express his/her views and opinions, and be informed about the possible consequences of the decision to be rendered. The right to be heard in proceedings concerning the child is manifested in the form of the child’s right to participate. In order to exercise the right to participate, the child must have the ability to form his/her own opinions. The ability to form his/her own opinions is a broader concept than the discernment. The child who has this ability can exercise his/her right to participate personally or through his/her legal representative. The fact that the child with limited capacity, who has the power of discernment, does not have the capacity to sue cannot be interpreted as that the child cannot exercise the right to participate in person. It is a requirement of both the right to be heard and the right to participate that the child who follows the proceedings through his/her legal representative expresses his/her opinion about the proceedings and is heard within this framework. The child who does not have the ability to express his/her views may exercise his/her right to participate through his/her legal representative. It is possible for the child to be heard and to exercise the right to participate in both contentious and non-contentious proceedings. In this context, the characteristics of both types of jurisdictions are taken into account. In proceedings where the principle of ex officio action and ex officio investigation prevails, the child should also be allowed to express his/her opinion.