2. Ulusal HematoOnkoGenetik Kongresi, Gazimagusa, Kıbrıs (Kktc), 4 - 07 Mayıs 2023, ss.95
Down sendromlu (DS) olgularda
miyeloid lösemi (ML-DS) gelişme riski, sağlıklı çocuklarla karşılaştırıldığında
belirgin şekilde artmıştır. ML-DS, klinik olarak aşikar veya sessiz olabilen, geçici
anormal miyelopoez (GAM) olarak adlandırılan klonal bir neonatal prelösemik
bozukluk sonrası gelişir.
Geçici anormal
miyelopoez, DS'li bir yenidoğanda periferik kan dolaşımında artmış blast
hücreleri olarak tanımlanmaktadır ve herhangi bir minimum blast yüzdesi
tanımlanmamıştır. GAM, kromozom 21 için
trizomik olan fetal karaciğer hematopoetik hücrelerinin, Xp11.23 bölgesinde yer
alan bir hematopoetik transkripsiyon faktörünü kodlayan GATA1 geninin N-terminalinde güdük protein oluşturucu mutasyonlar
edinmesi sonucu oluşur.
Down sendromlu
yenidoğanların yaklaşık %5-10’u GAM tanısı alır. Down sendromlu yenidoğanların bir
kısmında ise dolaşımda düşük sayıda blast hücresi ile bir veya daha fazla edinilmiş
GATA1 varyantı bulunur ancak klinik
ve hematolojik bir bulgu yoktur (sessiz GAM). GAM ve sessiz GAM vakalarının
çoğunda, GATA1 mutant klonu,
kemoterapiye ihtiyaç duymadan tam ve kalıcı remisyona girer. Bununla birlikte, vakaların
%10-20'si, daha sonra yaşamın ilk 5 yılında, persiste eden GATA1 mutant hücrelerinin ek onkojenik mutasyonlar kazanması ile ML-DS
geliştirir.
Doğum sonrası muayenesinde
Trizomi 21 ile uyumlu dismorfizm ve hepatosplenomegali izlenen olgu, tam kan
sayımında lökositoz (101.000/uL) ve periferik yaymada yaygın blast hücrelerinin
saptanması üzerine geçici myeloproliferatif hastalık tanısı aldı. Karyotip
analizi 47,XX,+21 olarak saptanan olgunun tedavi öncesi alınan periferik
kanından izole edilen DNA örneğinde çalışılan GATA1 geni (NM_002049.4) dizi analizinde (Nextera XT kiti, Illumina
MiSeq platformu) c.158_159insCACCGCTGCAGCTG (p.Ala59ProfsTer83) ve c.84_85insGAATCAG
(p.Val32IlefsTer10) varyantları sırasıyla %28 ve %13 allel frekansında saptandı.
Her iki değişim patojenik GATA1
varyantlarının en sık görüldüğü 2. ekzonda yer almaktadır. Saptanan p.Ala59ProfsTer83
değişimi bilinen patojenik bir varyanttır; p.Val32IlefsTer10 ise daha önce literatürde
bildirilmeyen ve çerçeve kayması yaparak güdük protein oluşumuna neden olması
beklenen bir varyanttır. Sitarabin tedavisi ardından klinik ve hematolojik
remisyon sonrası alınan periferik kan örneğinde çalışılan GATA1 geni dizi analizi sonucunda iki varyanta da rastlanmayan olgu
iki yıldır remisyonda takip edilmektedir.
GAM ve ML-DS arasında
mutasyon spektrumunda anlamlı bir fark bildirilmemiştir. Doğumdaki GATA1 mutant
klonu boyutunun GAM'ın ML-DS'ye dönüşümündeki rolüne ilişkin veriler şu an için
yetersizdir. Down sendromlu yenidoğanlarda GATA1
mutasyonlarının prognostik yararlılığını belirlemek; GAM, GATA1 mutasyonları ve müteakip AML gelişimi arasında doğrudan bir
karşılaştırma yapmak için geniş prospektif tarama çalışmalarına ihtiyaç vardır.