Spontan Pnömotoraksta Klinik Deneyimlerimiz


Durceylan E., Mergan İliklerden D.

Osmangazi Tıp Dergisi, cilt.41, sa.2, ss.147-152, 2019 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 41 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2019
  • Doi Numarası: 10.20515/otd.460918
  • Dergi Adı: Osmangazi Tıp Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.147-152
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Spontan pnömotoraks göğüs cerrahisi kliniklerinde sık karşılaşılan hastalıklardan birisidir. Küçük boyutta ve asemptomatik pnömotoraks hastalarında O2 desteği ile gözlem genellikle yeterli olurken; semptomatik olan hastalarda tedavi, aspirasyondan açık cerrahi girişime kadar değişkenlik gösterebilir. Bu çalışmada 2015 ile 2017 yılları arasında kliniğimizde tedavi edilen spontan pnömotoraks hastalarının cinsiyet, yaş, tedavi şekilleri ve nüks oranları açısından değerlendirilmeleri amaçlandı. 2015 ile 2017 tarihleri arasında spontan pnömotoraks geçiren 41 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastalar cinsiyet, yaş, tedavi şekilleri ve nüks oranları açısından değerlendirildi 41 hastadan 3’ü (%7,3) kadın, 38’i (%92,7) erkekti. Hastaların genel yaş ortalaması 29,2 olarak hesaplandı. Primer spontan pnömotorakslı 35 hastada yaş ortalaması 25,8 (15-41), sekonder spontan pnömotorakslı 6 hastada ise 49,3 (26-70) olarak bulundu. Hastalardan 3 (%7,3) tanesinde oksijen desteği ile gözlem yeterli oldu. 26 (%63,4) hasta tüp torakostomi ile iyileşirken, 12 (%29,3) hasta için ise takılan göğüs tüpü ile tedavi yeterli olmayıp, ileri cerrahi prosedür gerekli oldu. Cerrahi işlemler video yardımlı torakoskopik cerrahi (VYTC) veya torakotomi yöntemleri ile yapıldı. Çift lümen entübasyonu tolere edemeyen, yaygın büllöz-amfizamatöz değişiklikleri olan veya toraks içerisinde ileri düzey yapışıklıkları olan hastalarda torakotomi yöntemi kulanıldı. VYTC ile bül eksizyonu ve plevral abrazyon yapılan hastalardan bir tanesinde nüks gözlendi. Tüp torakostomi veya cerrahi işlem sırası ve sonrasında herhangi bir komplikasyona  rastlanmadı. Müdahale gerektirecek boyutta olan veya O2 desteği ile resorbe olmayan semptomatik pnömotoraks olgularında tüp torakostomi işlemi ilk tedavi seçeneği olarak güvenle uygulanabilir. Tekrar eden pnömotoraks, uzamış hava kaçağı ve ekspansiyon problemi olan olgularda  ek cerrahi  işlem yapılmalıdır. 

Spontaneous pneumothorax  is one of the common disease, that the thoracic surgery clinics encounters.  Observation with O2 support is usually sufficient for small and asymptomatic pneumothorax patients; while the treatment for the symptomatic patients varies from aspiration to open surgical procedures. In this study, we aimed to evaluate spontaneous pneumothorax patients treated in our clinic between 2015 and 2017 in terms of gender, age, treatment modalities and recurrence rates. 41 patients who had spontaneous pneumothorax between 2015 and 2017 were included in the study. These patients were evaluated in terms of gender, age, treatment modalities and recurrence rates. 3 of the 41 patients (7.3%) were female and 38 (92.7%) were male. The overall average age of the patients was calculated as 29.2. Mean age in 35 patients with primary spontaneous pneumothorax  was 25.8 (15-41) and 49.3 (26-70) in 6 patients with secondary spontaneous pneumothorax. Observation with oxygen support was sufficient in 3 (7.3%) patients. Twenty six (63.4%) patients recovered with tube thoracostomy, while in 12 (29.3%) patients treatment with  chest tube was  insufficient and advanced surgical procedure was necessary. Surgical procedures were performed with video assisted thoracoscopic surgery (VATS)  or  thoracotomy. Thoracotomy was used for patients, who could not tolarate double lumen entubation, who had diffuse bullous-emphysematous changes or extensive pleural adhesions in their lungs. Recurrence was observed in one of the patients who underwent bullae excision and pleural abrasion with VATS.There were no complications during or after the tube thoracostomy or surgical procedure. Tube thoracostomy can be safely applied as a first-line treatment option for symptomatic pneumothorax patients who are in need of intervention or whose pneumothorax do not resorb with O2 support. Additional surgical procedures should be performed in cases of recurrent pneumothorax, prolonged air leak, and expansion problems.