Yeniden Yapılandırılan Anestezi Yoğun Bakım Ünitesinde Enfeksiyon Oranlarındaki Değişimlerin İncelenmesi


Yaman F., Kurada G., Ekemen S., YELKEN B. B.

Osmangazi Tıp Dergisi, cilt.46, sa.1, ss.59-67, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 46 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.20515/otd.1352171
  • Dergi Adı: Osmangazi Tıp Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.59-67
  • Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Enfeksiyon, yoğun bakım ünitelerinde önemli mortalite ve morbidite nedenidir. Yoğun bakım ünitesinde dirençli organizmaların üremesini ve bulaşmasını azaltmak için önerilen stratejilerden biri, organizmaların komşu yataklardan bulaşma olasılığını azaltmak ve enfeksiyon kontrol önlemlerine uyumu artırmak için hastaları tek yataklı odalara yerleştirmektir. Açık koğuş sistemi ile yönetilen yoğun bakım ünitesi yeniden yapılandırılarak kapalı koğuş sistemi ile yönetilmeye başlandı. Açık koğuş sisteminde takip edilen 6 aylık süreç ve izole oda sistemine geçtikten sonraki 6 aylık süreçte yatan hastalardaki enfeksiyon oranlarını retrospektif olarak incelemeyi amaçladık. Yeni yoğun bakım ünitesinde 6 aylık periyodda 274 hasta (grup A) takibi yapılmış ancak çalışma kriterlerine uygun 35 hasta, eski yoğun bakım ünitesinde 6 aylık periyodda yatan (grup B) 203 hastadan 23 hasta çalışmaya dahil edildi. Açık koğuş sisteminde takip edilen 6 aylık süreç ve izole oda sistemine geçtikten sonraki 6 aylık süreçte en az 1 hafta yatışı olan mekanik ventilatör desteği alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Dış merkezlerden kabul edilen hastalar ile entübe halde kabul edilen hastane içi hastalar çalışma dışı bırakıldı. Bilgisayar data sistemi kullanılarak hastaların APACHE II, GKS, yaş, cinsiyet, yatış nedeni ve kültür sonuçları ile kaçıncı gün üreme olduğu kayıt edildi. Bu kayıtlara göre hastalardaki enfeksiyonların görülme yerleri, sıklıkları, etkenler ve dirençli mikroorganizmaların üreme oranları karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz sonucunda kolistin dirençli üreme sonuçları yönünden anlamlı bir fark olduğu (p<0,05), Grup B hastalarında kolistin direnci gelişme oranının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Trakeal aspirat kültür sonuçları incelendiğinde Grup B’de istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu (p<0,05) üreme oranlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak; yoğun bakım ünitelerinde çoklu ilaca dirençli bakterilerin ortaya çıkmasını ve yayılmasını önlemeye yönelik stratejiler antimikrobiyal tedavinin etkinliğini ve kullanımını artırmaya çalışan stratejilerin yanısıra enfeksiyon kontrol önlemleri arasında hasta izolasyonu önem arzetmektedir. Çalışmamızın sonucunda izole oda yoğun bakım ünitesinde daha az dirençli mikroorganizma üreme oranı olduğu gösterilmiştir.
Infection is an important cause of mortality and morbidity in intensive care units. One recommended strategy to reduce the growth and transmission of resistant organisms in the intensive care unit is to place patients in single-bed rooms to reduce the likelihood of transmission of organisms from neighboring beds and to increase compliance with infection control measures. The intensive care unit, which was managed with an open ward system, was restructured and started to be managed with a closed ward system. We aimed to retrospectively examine the infection rates in hospitalized patients during the 6-month period followed in the open ward system and the 6-month period after the transition to the isolated room system. In the new intensive care unit, 274 patients (group A) were followed up for a period of 6 months, but 35 patients who met the study criteria, and 23 patients out of 203 patients who were hospitalized in the old intensive care unit for a 6-month period (group B) were included in the study. Patients admitted from external centers and intubated in-hospital patients were excluded from the study.With the computer data system, the patients' APACHE II, GCS, age, gender, reason for hospitalization, culture results and the number of days of positivity were recorded. According to these records, the places of infection in the patients, their frequency, factors and the growth rates of resistant microorganisms were compared. As a result of the statistical analysis, a significant difference in terms of colistin resistant reproduction results (p<0.05) was found and the rate of development of colistin resistance was higher in Group B patients. When tracheal aspirate culture results were examined, statistically significant difference in Group B (p<0.05), with higher reproductive rates was found. In conclusion; strategies to prevent the emergence and spread of multidrug-resistant bacteria in intensive care units (ICUs) includes strategies to increase the effectiveness of antimicrobial therapy, as well as patient isolation is important strategy for infection control. As a result of our study, it has been shown that there is a less resistant microorganism growth rate in the isolated room intensive care unit.