Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HALİL GÜLEN
Danışman: Esin Kılıç
Özet:
İktisadın bir bilim olmasından bu yana, ekonomik büyüme
kavramı ve belirleyicileri iktisatçılar tarafından sürekli merak konusu
olmuştur. Politika yapıcıları, çeşitli iktisadi ekollerin şekillendirdiği
farklı ekonomik bakış açılarının ışığında ülkelerinde hem refah artışını hem de
ekonomik büyümeyi amaçlamışlardır. Ekonomik büyümenin içsel faktörlere bağlı
olduğunu iddia eden içsel büyüme modellerine kadar, ekonomik büyüme disiplinini
sermaye stoku ve toplam emek miktarını yegane üretim faktörü olarak kabul eden
yaygın paradigma düzenlemiştir. İçsel büyüme modellerinin geliştirilmesiyle
birlikte, beşeri sermayenin ekonomik büyümenin bir belirleyicisi olduğu ve
üretimde verimlilik artışı sağlayarak ekonomik büyümeyi etkilediği
tartışılmıştır. 1980'li yıllardan bu yana bazı iktisatçılar tarafından beşeri
sermayenin ekonomik büyümeyi nasıl etkilediği araştırılmış ve birtakım ampirik
bulgular ortaya konmuştur. Bu bağlamda beşeri sermaye ve ekonomik büyüme
arasındaki ilişkinin araştırılması ve ortaya konulması, hem politika yapıcılara
fikir verebilmesi hem de refah artışı ve ekonomik büyümeyi arttırma noktasında
oldukça önemlidir. Bu tez, 28 OECD ülkesi için 1999-2014 döneminde istihdam
edilmiş beşeri sermaye ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin panel veri
analizi yöntemiyle incelenmesini kapsamaktadır. Analizde istihdam edilmiş
beşeri sermaye ölçütü olarak orta ve ileri eğitim seviyesine sahip istihdamın
toplam istihdama oranı, orta eğitim seviyesine sahip istihdamın toplam
istihdama oranı ve ileri eğitim seviyesine sahip istihdamın toplam istihdama
oranı kullanılmıştır. Ekonometrik analiz sonucunda, gelişmiş ülkeler için
ilgili dönemde, istihdam edilmiş beşeri sermayenin uzun dönemde ekonomik
büyümenin bir belirleyici olduğu ortaya konulurken, kısa dönemde istihdam
edilmiş beşeri sermaye ve reel GSYH arasında anlamlı bir ilişki olduğunu
gösteren yeterli kanıta ulaşılamamıştır. İstihdam edilmiş beşeri sermaye ile
ekonomik büyüme arasında uzun dönemli pozitif yönlü ilişki olduğu bulgusundan
hareketle, eğitim politikalarının istihdam politikalarıyla desteklenmesinin
gelişmiş ülkelerde ekonomik büyümeye önemli katkı sağlayabileceği söylenebilir.